Felsefi Muhalefet'le Bir Mayıs'a!

dünyanın yerlileri hazırlık yapıyor

bir kıpırtı var. zayıf bir ses, bir homurtu, bir fısıltı ve bir kahkaha…

yaklaşan bir şeyler var…

ve dünyamız… tükenişe doğru doludizgin gidiyor: nükleer, savaşlar, termik, ırkçılık, patriyarka, heteroseksizm, türcülük, sömürü, kısaca

KAPİTALİZM.

bizler dünyanın yerlileriyiz.

ve bu yer artık bizim için yaşanılamaz bir hale geliyor…

dünyayı ancak eylemimiz değiştirebilir.

dostlarımızla, dünyanın diğer yerlileri ile kuracağımız yeni ortaklıklar…

1 Mayıs geliyor.

bütün dünyanın yerlilerinin-işçilerin, kürtlerin, kadınların, lgbtlerin, öğrencilerin, işsizlerin, kimliklerini reddedenlerin, ulusları-sınırları-devletleri reddedenlerin ve artık her şey olmak isteyenlerin ortaklık günü.

bu dünya herkesin ama hiç kimsenin!

bizler de bu ortaklık gününde milyonlarca dostumuzla birlikte, tüm canlılarla ortak ve yaşanabilir bir dünya için alanda olacağız, yeni ortaklıklar kurmak ve dünyayı değiştirmek üzere eyleme geçmek için!

yeni bir yaşam kurabiliriz!

yeni yaşamlar kurabiliriz!

dünyanın herhangi bir yerinden başlayıp, dünyanın her yerinde.

“biz dünyanın yerlileriyiz!”

 1 Mayıs Çarşamba Saat:10:30'da

İzmir Üniversitelerinden Dostlarımızla Birlikte Eski Sümerbank Önü/Konak'ta Buluşuyoruz.

Baskıya Dur De!

KYK’dan burs ve kredi aldığımızı, sağlık güvencemizden faydalandığımızı, yurttaş olmaktan doğan bütün haklarımızı kullandığımızı ve buna rağmen devletle aynı düşüncede olmadığımızı beyan ederiz.

Öğrenciler ve akademisyenler devletten farklı düşünmek sanki suçmuş gibi psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalıyorlar.

Devlet, çevremizi giderek saran polis ablukası yoluyla bizlere, kendi düşüncelerine sahip olamayan veya sahip olsa bile bu düşünceleri açıklamaktan aciz olan, sinmiş yurttaşlar olmayı dayatıyor.

Öğrencilerin ve akademisyenlerin üzerinde olan bu baskıyı ve devlet aklının tek akıl olarak dayatılmasını kabul edilemez buluyoruz.

Son zamanlar bu baskının görünümlerinden biri olan, Nilgün Toker ve Eren Özel’in yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddet karşısında sessiz kalmamak adına ve onların nezdinde bu baskıya dur demek için yarın (04 Aralık 2012) 12.30’da Ege Üniversitesi Kampus Metro’da Eğitim-Sen’in düzenlediği yürüyüşte olacağız.

felsefi muhalefet

Felsefeciler Türkiye'nin Sorunlarını Tartışıyor

Ege Üniversitesi Felsefe Kulübü'nün 8-9 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlediği "Felsefeciler Türkiye'nin Sorunlarının Tartışıyor" etkinliği çerçevesinde gerçekleşen dört panelin videolarını paylaşıyoruz. İşinize yaraması dileği ile...

Birinci Oturum: Bir Bilgi ve Hukuk Konusu Olarak Öteki

İkinci Oturum: Felsefi ve Psikolojik Açıdan Milliyetçilik ve Irkçılık

Üçüncü Oturum: Özgürlük Problemi ve Hukuk

Dördüncü Oturum: Eğitim Sistemi ve Bologna Süreci

Ege Üniversitesi Rektörlüğüne

Ege Üniversitesi Rektörlüğüne, Biz aşağıda imzası bulunan Ege Üniversitesi öğrencileri olarak, şiddet içermeyen, söz söyleme ve fikir beyan etmeye yönelik her türlü eylemin polis ve özel güvenlik zoru ile engellenmesinden; üniversitenin üniversite olmaklıktan çıkıp, çevik kuvvetin tatbikat alanına dönüşmesinden; yapılmak istenen etkinliklerin hiçbir makul gerekçe gösterilmeksizin, polis tehdidi ile yasaklanmasından oldukça rahatsızız. Bizler, muhatap olarak ne polisi, ne de özel güvenlik görevlilerini görüyoruz. Üniversitede gerçekleşen her türlü meselede öğrencilerin muhatabının doğrudan rektörlük olduğunu bilerek, son gerçekleşen olaylardan sonra aşağıdaki taleplerimizin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz. 

 1) Yapılan hiçbir eylem ve etkinliğin herhangi bir şiddet öğesi içermemesi, polisin varlığını gayri meşru ve anlamsız kılmaktadır. Bu nedenle üniversite içerisinde ve çevresindeki tehditkar polis varlığının bir an önce sonlandırılmasını,

2) Öğrencileri tahrik eden, üniversitemiz akademisyenleri ile saygısız ve seviyesiz bir üslup ile konuşan, görev yaptığı kurumu ve konumunu, korumak ile görevlendirildiği insanların öğrenciler olduğunu unutup, öğrencileri polis müdahalesi ile tehdit eden Koruma ve Güvenlik Şube Müdürü Hacer ÇOLPAN’ın derhal görevden alınmasını,  

3) Kampüs içerisinde her fırsatta öğrencileri taciz eden, öğrencilerin bir araya geldikleri her yerde gövde gösterisi yapmaya, öğrencileri sindirmeye çalışan, 6 Kasım 2012 günü gerçekleşen YÖK protestosunda öğrencilere ve akademisyenlere taşlı saldırıda bulunan Özel Güvenlik Görevlilerinin, anlamsız olan sayılarının azaltılmasını, görevlerini ihmal eden, kötüye kullananların tespit edilip haklarında soruşturma açılmasını, görevlerinin ne olduğunun Koruma ve Güvenlik birimlerine hatırlatılmasını talep ediyoruz. 

Üniversite, her öğrencinin istek ve taleplerini özgürce ve demokratik bir şekilde ifade edip tartıştığı ve tüm bunları öğrendiği bir yaşam alanıdır. Bilimsel ve akademik üretimin yapılabilmesinin en önemli koşulu, akademik özgürlük ve huzur ortamının sağlanmasıdır. Polisin varlığı ve özel güvenlik görevlilerinin tacizkar tutumları, akademik huzur ve özgürlük ortamını yok etmektedir. Rektörlüğün de, bu koşulların sağlandığı bir üniversiteyi yönetmek istediğine inanıyor ve taleplerimizin bir an önce ciddiyetle ele alınmasını istiyoruz. 

Ege Üniversitesi Öğrencileri İmza kampanyasına destek olmak için 8-15 Kasım tarihleri arasında Edebiyat Fakültesi önünde imza verebilirsiniz.

Tutuklu arkadaşlarımıza kartpostal gönderiyoruz!

4, 5, 6 Haziran'da Edebiyat Fakültesi önünde stand açıyoruz.

Tutuklu arkadaşlarımıza kartpostallar yazıyoruz.

7 Haziran'da, saat 12'de Edebiyat Fakültesi önünde buluşarak zarfsız kuşlarımızı göndermek üzere Postaneye yürüyoruz! 

Facebook etkinlik linki:  https://www.facebook.com/events/400686166636191/?notif_t=plan_user_joined

Puşini Al Da Gel Eylemi (16 Mayıs 2012)

Ritim Atölyesi (9 Mayıs 2012)